Rp Sınıfı

Misafir

Herkesin hataları olur. Bunları düzeltmek ve daha kaliteli Rp yapabilmek için ilk önce buraya yazılması zorunludur. İstediğiniz konuda yazabilirsiniz. (:

Konu: Geri: Rp Sınıfı Salı Mayıs 19, 2009 10:04 am

RP'leri kabul edilmeyen kişiler yazmak için öğrenmek zorundadır..

Misafir

Önceki Harry Potter forumlarından birinde İksir Profesörlüğü için yaptığım ilk Rp'm(: Benim için çok değerlii((: Kesinlikle buradaki karakterime ve konuya aykırı ama bulabildiğim buydu...

Lily Belacqua sıcak bir ağustos günü Albus Dumbledore tarafından ziyaret edilmişti. Albus Dumbledore meramını çok kısa ve öz bir şekilde anlatmış, onun Hogwarts'ın eğitim kadrosuna katılıp İksir Profesörü olmasını istediğini açıklamıştı. Lily Belacqua ilk başta bu görevi yerine getirip, getiremeyeceğine emin olmadığı için daveti reddetmeyi -ciddi olarak- düşünmüştü. Ancak bunu Profesör Dumbledore'la paylaştığında Dumbledore onu, ona tamamen güvendiğini ve bu işin altından çok rahatça kalkacağıyla temin etmişti. Profesör Dumbledore'a her zaman güvenen Lily 1 Eylülde S.Y.B Profesör'ünün yanındaki yerini almış, seçmeyi dinlemiş, uzun zamandan beri yemediği o harika Hogwarts yemeklerinden bol bol yemiş ve sonunda dolu mideyle Dumbledore'u dinlemişti. Ardından bir zamanlar oturduğu Ravenclaw masasına bakıp oradaki korkmuş bir 1. sınıf öğrenisini sakinleştirmiş, daha sonra erkenden yatmaya gidip, yarın 6. sınıflara vereceği dersi düşünmeye başlamıştı bile.
Ertesi sabah uyandığında Maadam Malkins'ten aldığı yeni cüppeyi giydi. Saçlarının felaket bir şekilde karıştığını farketti ama asasını küçük bir sallayışla hepsini düzeltti. Artık çıkabileceğini düşündü ve o anda çantasını unuttuğunu farketti. Kendi kendine "İyi ki çantayı almayı unutmadım..." diye mırıldandı. Daha sonra kahvaltıya indi. -Hala daha bir paçavra parçası olduğu düşünmesine rağmen- Gelecek Postası'nı getiren baykuşa yer açmak için kahvesini önüne çekti. Daha sonra gazeteyi alması için ayağını uzatan baykuşun deri kesesine 1 Knut sıkıştırdı ve uzunca bir süre gazetesinin arkasında kayboldu. Gazetesini bitirdikten sonra Bina Sorumluları'nın yeni programları dağıtışını izledi. Sonra öbür masadakilere iyi günler diledikten sonra ağır ağır İksir sınıfının bulunduğu Zindanlara indi.
Sınıfa girdiğinde bundan önceki Profesör'ün dolabı kilitlemediğini, Hortlak Peeves'in dolaptan bir şey alıp, elinde onunla hızla sınıftan çıkmaya çalıştığını farketti. Peeves'e " Her ne aşırdıysan onu bana hemen ver! " diye haykırdı. Peeves ise dilini dudaklarının arasına koyup üfledi, tabi bu durumda garip bir sesin çıkması anlaşılır bir durumdu. Lily " Ben bir Profesörüm ve eğer Profesörleri dinlemiyorsan eminim başka küçük hayalet arkadaşlarını " - Peeves'in yüzündeki o hain sırıtış yok oldu- " dinliyorsundur." diye lafını bitirdi. Bu lafıyla Peeves'i belden aşağı vurduğunu biliyordu çünkü Peeves'in sadece Slytherin hayaleti Kanlı Baron'dan korktuğunu muhteşem zekası sayesinde hala daha hatırlıyordu. Peeves tehtide benzer bir şeyler mırıldanarak elindeki ağır pirinç ölçeği Lily'e uzattı. Lily bunu ya öğrencilerin ya da Filch'in kafasına atmayı planladığını az çok tahmin etmişti...
Halsizce yanan meşaleleri asaıyla güçlendirdi ve dolabı düzenledi. Şimdi boş sınıfa gözlerini gezdirmek için vakti vardı. "Burası beni ürpertiyor..." diye düşünmekten de kendini alamadı. Aslında haksız da sayılmazdı: gri taştan duvarlardan, aynı şekilde bir tabandan oluşan penceresiz, soğuk bir sınıftı. Sıraların bazıları kazanlar yüzünden yanmış, siyah izler bırakmıştı. Lily bu sınıfı daha canlı hale getirebilmek için renkli lambalar yarattı ve onları tavana astı. "Şimdi daha iyi oldu." diye mırıldandı kendi kendine sınıfı tekrar gözden geçirirken. Ardından çocuklara Huzur Sıvısı yaptırmaya karar verdi. İlk karşılaştıklarında çocukların gözünde biraz sert ama adaletli bir izlenim bırakmak istiyordu. Daha sonra kara tahtaya sırtını verip oturdu ve beklemeye başladı. Artık vaktin geldiğini düşündü. Kapıyı açtığında S.B.D'lerinden Beklenin Üstünde almış olan Ravenclaw ve Slytherin'den öğrenciler karşısında duruyordu. Lily kapıyı iyice açtı ve öğrencilere "İçeri girebilirsiniz." diye seslendi. Öğrencilerin sınıfa girmesini, İksir kitaplarınıyla asalarını çıkarmalarını gözlemledi ve küçük, kuru bir öksürükle konuşmaya başladı. "Hepinizin bildiği gibi yeni İksir Profesör'ünüz benim. Adım Lily Belacqua. Hepinizle teker teker tanışmayı gerçekten çok isterdim ancak işimiz çok. İleriki derslerde eminim hepinizi yakından tanıyacağım." dedi sınıfa göz gezdirerek. "Şimdi kiminiz bu dersten Beklenenin Üstünde, kiminizse Olağanüstü aldı." Tam bu sırada iri yeşil gözlü, siyah saçlı ve zayıf bir kız yerinde hafifçe kıpırdandı. Lily onun gerçekten bir Olağanüstü alıp almadığını merak ettiğini farketti. Sonra sözlerine şöyle devam etti; "Sihrin ince dallarından biri olan İksir dersinde başarılı olmak sabır ve dikkat gerektirir. Talimatları düzgün ve yerinde uygulamalısınız" dedi ve duraksadı. Öğrenciyken talimatların dışına çıkıp risk aldığını hatırladı. Ama iksirde gerçekten çok parlaktı. Öğrencilere bunu söylemeli miydi acaba? Sonunda bunu onlara iyice açıklarsa sorun olmayacağına karar kıldı. Tekrar ona bakan merkalı başlara döndü ve devam etti "Ama eğer İksir'de gerçekten iyi olduğunuzu savunuyorsanız, değişik uygulamalar deneyebilirsiniz. Ama bunları uygulayarak bir risk aldığınızı ve her denemenizin başarıyla sonuçlanacağını sanmayın. İksir'iniz muhteşem de olabilir, felaket de..."
"Şu an yaklaşık olarak 1 saatiniz var. Sizden yapması öyle kolay olmayan Huzur Sıvısı'nı yapmanızı istiyorum. Dikkatli olun, çünkü dozajını kaçırırsanız içen kişi bir daha uyanamayacağı bir uykuya dalabilir ya da ölebilir." En önde oturan iri yeşil gözlü kızın biraz daha dik oturduğunu farketti. " Talimatlar " diye sesledi sınıfa "tahtada" ve orada belirdiler, "şimdi başlayabilirsiniz". Herkes kazanlarının altını yaktı ve çalışmaya koyuldu.
Yaklaşık 15 dakika geçmişti ki küçük burunlu, köşeli suratlı, somurtkan bir erkek öğrenci bezgin ve sıkkın bir ses tonuyla "Siz Melez misiniz, Safkan mı? " diye sordu. Yanındaki arkadaşına sanki 2x2nin 4 olduğunu anlatırmış gibi bir ses tonuyla "Tabii Bulanık olamaz seni mankafa!!" dedi. Lily "Sınıfımda elinizi kaldırmadan konuşamazsınız Mr.-" dedi sukunetle. Öğrenci onu "Mr. Laggen Profesör. Slytherin'deyim ve Safkan'ım" diye tamamladı. Ardından da o malum soruyu sordu "Siz Safkan mısınız?" Lily yüzünde müthiş bir küçümsemeyle "Melez'im Mr. Laggen, ama bu neden sizi bu kafar ilgilendirdiğini hala daha anlamış değilim." şeklinde yanıtladı. Laggen "Eh, buradaki tüm Slytherinler Hogwarts gibi bir okulda sadece Safkan'ların Profesörlük yapmasını tercih ederdi." dedi. Lily -zor da olsa- sakin bir sesle "Eh, o zaman Slytherin'den 5 puan almak zorundayım, ayrıca unutmadan söyleyeyim, bir daha ki sefere Albus Dumbledore'a öğretmen seçiminde yardım teklif etmeyi deneyin." dedi. Bir taraftan da daha ilk günden bir binadan puan silmemeliydin diyordu küçük bir ses.
Ardından yarım saat geçti ve Lily sınıfı " Son 15 dakika! " diye uyarayı ihmal etmedi. Ve ekledi " Şu anda kazanınızdan turkuaz rengi buhar yükseliyor olmalı." Sınıfa göz gezdirdi ve çoğu kişinin turkuaz olmasa da mavinin bir tonunu yakalamıştı. Ama kazanı yeşil kıvılcımlar kusan çocuk çok da iyi görünmüyordu. Yanına gitti ve onu herkesin hata yapabileceği konusunda teselli etti ve bir dahaki sefere daha dikkatli olmasını öğütledi. Kafasını kaldırdığında ön sırada oturan kızın kazanından tam turkuaz renginde buhar yükseldiğini farketti. Kızın yanına gitti ve "Adınız canım?" diye sordu. Kız heyecan ve biraz gururla "Amy Verona, Profesör ve Ravenclaw'dayım." dedi. Lily kızın konuşmaya istekli olduğunu anladı ve konuşmasına izin verdi. Kız anlatmaya başladı "Profesör ben İksir'imdeki çekirge gözlerinin tam olarak yoğunlaşmadığını farkettim o yüzden 5 dakika değil de 7 dakika kaynamaya bıraktım." dedi. Lily yüzünde müthiş bir gülümsemeyle sınıfa döndü "Eh, o halde Ravenclaw'a 10 puan. Dersin başında da dediğim gibi...Arkadaşınız değişik bir yöntem denemiş ve başarılı da olmuş. Tebrikler Amy!" Kız biraz kızararak "Teşekkür ederim Profesör " diye mırıldandı. "Şimdi hepinizden iksirlerinizi şişeye koyup masama getirmenizi istiyorum" dedi "ki notlarınızı verebileyim." Öğrenciler kazanlarından aldıkları örnekleri şişeleyip masasına bıraktı. "Tabi, adnızı da mutlaka yazın" diye ekledi unutmadan. Sınıf boşalırken sınıftan çıkanlara İyi Günler dedi ve çantasının içine örnekleri koydu. Çıkarken şöyle mırıldanıyordu kendi kendine "Eh, çok da fena sayılmaz, sanırım bu işi becereceğim..."

Misafir

Senin Rp'lerin süper oluyor zaten Başak. xD

Konu: Geri: Rp Sınıfı C.tesi Mayıs 23, 2009 5:37 pm

Maşallah ne yazmışsın öyle yahu.. =) Çok hoş.

Misafir

ne biliyim ya koydum işte belki zorunludur diye Very Happy

Yani genelde her yeni üye rpsini rp dersliğine koyup adminlerden geçer not almalıdır Very Happy

bu arada iki kişiye birden Slytherin Başkanlığı vermişsiniz bi bakın isterseniz Very Happy

Danny Fletcher kişisine (hem Gryffindor'lu hem de Slytherin bina başkanı??)
http://exhilaro.my-rpg.com/secmen-apka-f8/secildiim-an-t37-15.htm

bi de bana verdiydiniz ( http://exhilaro.my-rpg.com/profosorler-ve-okul-calanlar-f83/okul-le-lgili-meslekler-t29.htm#163 )

bak bi istersen(= Very Happy

Misafir

O öğrenci başkanı sen öğretmensin canım. (:

Misafir

hıı anladım ne biliyim ben Very Happy

bnim bildiğim öğrenci başkanlarını bina başkanı seçer Very Happy

çocuk gryffindorlu ya Very Happy

Misafir

Sanırım değiştirilmiş Rp'ye göre. Düzeltildi zaten.

Neden Cansın seçti onu ben de bilmiyorum açıkçası...

Konu: Geri: Rp Sınıfı C.tesi Mayıs 23, 2009 5:54 pm

Çocuk Gryffindor'lu değilki.. Slytherin'li.

Misafir

Sorun değil istediğini seçebilirsin ben darılmam tepeden inme görev olmaz zaten o zaman atama olur istediğini seç =]

Konu: Geri: Rp Sınıfı C.tesi Mayıs 23, 2009 6:02 pm

Ama ilk sen söylemiştin, o yüzden tamam dedim bende. Sen öğretmen takım başkanı değilsinki zaten, Öğrenci takım başkanısın. Yani ikinizde istediğinizi olabilirsiniz, farklı şeylersiniz zaten.

Misafir

aha gerginlik yok Very Happy

sadece gryiffindorlu olmı şeetmiştim Very Happy

sanırım yanlış gruba koymuşlar seni Very Happy

hem senden daha iyisini mi bulucam Very Happy

sadece karışıklık önlensin amaç o Very Happy

Konu: Geri: Rp Sınıfı C.tesi Mayıs 23, 2009 8:29 pm

Temam temam.. xD

Konu: Geri: Rp Sınıfı Çarş. Haz. 03, 2009 7:39 pm

Gökyüzü ışıldıyordu, sanki Bella’ya olacakların haberini vermeye çalışıyordu. Taşlık yoldaki ayak hışırtıları ve rüzgârın uğultusu dışında hiçbir ses yoktu. Bu muggleların sessizliği alışılmıştı bu saatte, ya hayvanların? Birden bir ses, hışırtıyla uğultunun dansını bozdu. Sanki sevenleri ayırmak, herkesi ve her şeyi mutsuz etmek onun işiydi. Önce düşman olduğunu sandı, asasını sağ elinde hafifçe arkaya doğrulttu ve ; "Ne yaptığını sanıyorsun?"dedi hışımla oda otomatik olarak asasını çıkarmış, Bella’yı düşmanı sanmıştı. "Affedersin Jane!" dedi bıyık altından gülerek. "Ne habersin?"dedi Jane ve ilginç bir şey görmüş gibi ekledi"Saçını mı boyadın sen?". "Evet, olmamış mı?" dedive ekledim"Mükemmel görünüyorsun!" . "Teşekkürler, harika olmuş. Mad ile yemeğe çıkmıştık.İnanabiliyor musun sadece ikimiz!" .Jane 7 yaşından beri Mad'a aşıktı ama hiçbir zaman karşılık bulamamıştı Bella gerçekten şaşırmıştı buna çünkü Mad, gerçekten çıkarcıydı ve aşk işleriyle uğraşmazdı. "Bu harika!" dedi gülümseyerek. O akşam Bella’nın kahve içtiler, bana sürekli Mad'ı anlatıyordu bu gerçekten bayıcı olmaya başlamıştı Bela için. Tam kafayı yiyecekti ki konuşmanın bitmiş olduğunu anladı, acayip rahatlamıştı. “Bu akşam bizde kalsana."dedi içtenlikle. Kabul edince ona odasını verdi o da küçük kanepede uyumak için yeri yaptı. "İyi geceler Jane."dedi oda cevaben"Sanada canım"dedi. Işıkları kapattı ve kafasını yastığa koyar koymaz uykuya daldı. Her şey o anda karışmaya başladı... Ölü siluet, karanlık bir kahkaha, ağlayan bebekler... Bu geçmişti ve birden her şey değişti! Bir kız vardı; kırmızı zarif ipek kıyafeti, beline kadar uzanan koyu kahverengi beline kadar uzanan saçları ve onunla dans eden siyah giymiş uzun boylu, yakışıklı bir beyefendi. Kız yüzünü dönüp baktığında şok oldu, oydu! Ama asla çocuğun yüzünü hatırlayamayacağını bilseydi sihirle kaydederdi, tabi bu mümkünse. Çünkü uyuyordu ve her şey yine geçmişe dönüyordu. Korku ve terle uyandı... Jane'e bir şey belli etmemeye çalışıyordu. Hemen kendimi banyoya attı. Asamın ucuyla üstünü değiştirip Jane ile yola çıkana kadar konuşmadı, aklında tek bir soru vardı"Bunların anlamı neydi?"

Aradan bir gün geçmiş ve Jane gitmişti. Hala hiçbir şeye anlam bulamamıştı. Sabah yatağından kalktığında uzun, kendi rengine döndürdüğü koyu kahverengi saçlarını dalgınlık ve hoşnutluk karışımıyla taradı. Rüyasındaki haline ne kadarda benziyordu! İçi iyice sıkılmaya başladı, alışveriş için çıkmaya karar verdi. Önce büyük, gösterişli mağazalara baktı. Hepsi ne kadarda sıradandı! Diğer mağazalara bakmaya gerek duymadı ve malikâneye dönüp, onu toplamaya karar verdi. Tam kullanılmamış bir odaya geldiğinde eski gardolabı fark etti. Dolabın eski, oymalı kapağını dikkatlice açtı. O an gözlerine inanamadı, rüyasında giydiği kıyafet buydu! Acaba o çocuğu da görecek miydi? Her şey onun için hazırlanmış bir bilmeceydi sanki. Bu oyunu hazırlayan kimse umarım mutlu olmaz dedi ve sıkıntıyla odadan çıkarak alt kattaki hole indi. “Gren, Gren nerdesin seni ahmak!” diyerek ev cinini aradı. Gren’i bulamadı ve daha da sinirlendi. Yukarı, odasına çıkıp aynı kabusları görmemek umuduyla derin semalarda yüzdü…

başka bir sitedeki rp'm

Misafir

Güzel bir Rp. Eline sağlık.

Konu: Geri: Rp Sınıfı Perş. Haz. 04, 2009 8:25 pm

Teşekkürler Razz

Misafir

Biz teşekkür ederiz. xD

Konu: Geri: Rp Sınıfı Çarş. Haz. 17, 2009 11:17 pm

bu benim ilk rp'm umarım beğenirsiniz ... Smile

Serena bugün çok mutsuzdu.Her zaman ki gibi annesi ve babası kavga etmişti. Aslında mutsuzluğunun sebebi bu değildi.Alışmıştı zaten kavga etmelerine. Onu asıl üzen okula yeni başlayacak olmasıydı. Nasıl başa çıkacaktı onca dersle ? Hem daha süpürge üzerinde durmasını da bilmiyordu. Bütün bunlar kafasında çalkalanıp durmuştu bütün gün. Sessizce oturuyordu.En sonunda sessizliği annesi bozdu. ” Tatlım, babanla okul eşyalarını almaya gidiyoruz. Hemen döneceğiz,uslu ol ve süpürgeye binmeye kalkışayım deme.”
“ Tamam , anne. Ve kapı kapanmıştı.Serena artık evde yalnızdı. İstediğini yapabilirdi. Sessizce süpürgeliğe doğru ilerledi. Tam elini uzatmış süpürgeyi alacakken telefon çalmıştı. İrkilerek telefona doğru ilerledi.Arayan teyzesiydi. Bir not bırakmıştı. Serena bunu önemsemedi. Onun aklında hala süpürge vardı. Kafasına koymuştu. Bunu yapacaktı. Dolabın kapısını açtı ve onu aldı. Koşarak bahçeye çıktı. Aslında korkuyordu. Ama devam etti. Onu altına aldı ve havalanmaya başladı. Yapıyordu,başarmıştı. Ama,ama bunu nasıl durduracaktı ? İşte bunu bilmiyordu. Şimdi ne yapacaktı? O an tek istediği şey aşağıya inmekti. Aşağıya in , aşağıya in diye düşündü içinden ve birden alçalmaya başladı. Islak çime tekrar ayak bastığında içinde bir sevinç vardı. Başarmıştı , yapmıştı bunu.Artık okulda rezil olmayacaktı. Dolaba doğru ilerledi ve süpürgeyi yerine koydu. Aniden kapı çaldı. Koşarak kapıya gitti ve açtı. Annesiyle , babasıydı gelenler. Ellerinde yepyeni okul cüppeleri , kitaplar iksir setleri ve tüy kalemler vardı. Sevinçle onları anne ve babasının elinden alarak içeri koştu. Yeni cüppesini giyerek aynanın önüne geçti. Bunlar kendisine çok uymuştu. Beline kadar uzanan kahverengi saçlarıyla mükemmel bir uyum oluşmuştu. Ama bir şey eksikti. Asası yoktu. Asasız ne yapacaktı ? Bir asası olması şarttı. Koşarak annesinin yanına gitti. Ve sordu ; “ Anne, neden bana bir asa almadın ?” “ Tatlım , onu seninle birlikte almalıyız.” “ Ne zaman alacağız okulun başlamasına iki gün var.” “ üzülme tatlım , yarın gideriz.” Serena merdivenleri yürüyerek odasına çıktı. Sessizce yatağına girdi ve battaniyesini üzerine çekti. Hava çok soğuktu. Bütün gece uyuyamamıştı , gözünü kırpmadan öylece durdu. Gözünü açtığında güneş perdeyi aralamış , tatlı tatlı gülümsüyordu. Hemen kalkıp elini yüzünü yıkadı. Hızlı hızlı merdivenlerden aşağıya indi. Babası her zamanki gibi gazetesini okuyor , annesi de kahvesini yudumluyordu. Acilen bir şeyler atıştırdı. Ve yukarı çıktı. Odasına girip giyinmeye başladı. Aşağı annesinin yanına indiğinde onu da hazırlanmış bulmuştu. Beraber yola çıktılar. Uzun bir yolculuğun ardından aradıklarına ulaşmışlardı. Karşılarında karanlık ve birazda ürkütücü görünen bir dükkan vardı. Merdivenleri tırmandıktan sonra kapıyı iterek açtılar ve onları kapıda bir kadın karşıladı. Gri saçları , erik biçimindeki siyah gözleriyle tamamen esrarengiz görünüyordu. Ve elini uzattı ; “ Merhaba tatlım benim adım Lily.”
“ Merhaba , bende Serena.” Kadın onları içeriye kadar geçiydi. Soğuktan tüyleri diken diken olan Serena çok heyecanlıydı. Girdikleri odaya loş bir hava hakimdi. Karanlık ve çatlamış duvarlar odaya gizemli bir görünüm katmıştı. Ve sonunda Serana’nın gözleri aradığı şeyi buldu. Odada düzinelerce dolap vardı. Dolapların içini ince ve uzunumsu kutular doldurmuştu. Lily uzanarak onların birisini aldı ve Serena’ya verdi. Serena asayı eline aldığı anda her yer dağıldı. Endişelenerek onları düzeltmeye çalıştı ama Lily onu durdurdu. Serena’nın gözüne bir şey çarpmıştı. Orada tam karşısında bir asa duruyordu. Uzanarak onu aldı. Sanki hiç birbirinden ayrılmayacakmış gibi birleşmişti elle,asa. Birçok yer gezdiler asacıdan çıktıktan sonra ama Serena’nın aklında hala yeni asası vardı. Eve nasıl geldiklerini bile bilmiyordu. Eve geldiklerinde hemen odasına çıktı ,Serena. Cüppesini üzerine geçirmiş , eline de asasını almıştı. Çok mutluydu.Artık oda bir cadıydı. Yatağına girdiğinde aklında asası vardı. Bütün gece yeni okulunu ve asasını düşünmüştü. En sonunda tatlı uyku sarmıştı her yanını. Uykuya dalmıştı elinde asasıyla. Ve bütün gece rüyasın yeni okulunu ve asasını görmüştü …

Misafir

Eline sağlık. İlk Rp'ye göre çok çok iyi.

Konu: Geri: Rp Sınıfı Çarş. Haz. 17, 2009 11:48 pm

saol canımmm Smile

Misafir

Sen sağol. (x

Misafir

Bu benim ilk rp'm umarım güzel olur ve beğenirsiniz...Heyecanlandım
29 Ağustos sabahı Evangeline erkenden uyandı.Aslında bu gün çok heyecanlıydı.Okul alışverişine gidecek ve en çok istediği şeye bir asaya sahip olacaktı.Ayrıca okul için lazım olacak bir sürü şey alacaklardı.Aslında Eva(Evangeline'nin kısaltılmışı) bir şey daha istiyordu.Yarış süpürgesi...Ama malesef küçük sınıfların özel süpürgeleri olamazdı ama belki bir istisna olabilirdi.O da Quidditch takımına katılabilirse.Eva güzel uçabileceğini tahmin ediyordu.Daha önce uçmamıştı hiç.Çünkü böyle bir merakı yoktu.Ama artık vardı işte eğer
quidditch takımına katılabilirse çok havalı olacağını tahmin ediyordu.Hemen arkadaş bulabileceğini de.Arkadaş işte asıl sihir,sihirli kelime...Eva'nın hiç arkadaşı yoktu.Yanlızdı , bir kardeşi bile yoktu.Ama şimdi bie umudu vardı.Okul ufukta beliren umut gibi birşey.Arkadaşı olacaktı ve onlarla beraber yaşayacaktı uzunca bir süre.Ama birden içini bir endişe duygusu kapladı.Ya kimse sevmezse onu ya arkadaşı olmazsa ya yine yanlız olursa.7 sene boyunca-yaz tatilleri dışında-hep orada olacaktı okulda ve okuldakilerle beraber.Ama birşeyler yaparsa,havalı olursa işte o zaman yanlız olmazdı.
Eva yatağında bunları düşünerek yatıyordu.Taki biraz sonra annesi odaya girip düşüncelerini bölene kadar.''Eva,hayatım kalktın mı?Hadi önce gelde bir kahvaltı yap canım''dedi annesi Eva'ya.Eva''Tamam kalkıyorum.''dedi.Ve yataktan hemen kalktı.Aşağı inip kahvaltının hazır olduğu masada her zamanki yerine oturdu.Tabağına konmuş olan pastırmalı yumurtayı yemeye başladı.Annesi ve babasıda o günkü planları hakkında konuşuyordu ama Eva onları dinleyecek durumda değildi.Kafasında hala sabahki konuyu evirip çeviriyordu.Birden ağızından söylemeyi planlamadığı şu cümle çıktı:''Baba birde süpürge alamazmıyız?''dedi.Babası ve annesi anında sustu ve Eva'ya doğru garip bir şekilde bakmaya başladılar.Annesi''Kızım bunun mümkün olmadığını bilmiyormusun?''dedi.
Eva ağzını açmaya yeltenince babası hemen konuşmaya başladı.''Çünkü,1. sınıflara özel süpürge yasaktır.''dedi.Eva''Peki ya quidditch takımına seçilirsem?''dedi sorar bir şekilde.Annesi''Canım senin böyle bir isteğin olduğunu bilmiyorduk.''dedi.Eva alınmıştı.Buruk bir şekilde:''Artık var !''dedi.Babası kızının üzüldüğünü görünce:''Ama quidditch takımına seçilirsen ve eğer izin alırsan tabiki sana bir yarış süpürgesi alırız.Hem söyle bakalım hangi pozisyonda oynamak istiyorsun?''dedi gülerek.Eva çok sevindi ve''Arayıcı!''dedi.
Birkaç saat sonra Diagon Yolundaydılar.Gringotts Büyücüler Banklasına daha sonra uğrayacaklardı.Eva'ya para çekmek için.İlk önce Madam Malkin'in Her Duruma Göre Cüppe dükkanına girerek Eva'nın cüppesini aldılar.Sonra ders kitaplarını , kazanını , teleskopunu ve iksir malzemelerini aldılar.En sona asa kalmıştı,büyülü asa...Asanın satıldığı ve yapıldığı tek yere yani Ollivanders:Sihirli Asa Yapımcısına gittiler.Ollivander onları büyük bir coşkuyla karşıladı ve Eva'nın annesiyle babasının asalarının boylatını ve teleklerini saymaya başladı.Sonra Eva'ya dönüp asa kolunusordu ve ölçüsünü aldı.Koşa koşa gidip raflardan asa indirmeye başladı.Eva acaba hep böyle heyacanlımı diye merak etti.Eva sırayla asaları alıp havada çevirmeye başladı.Sonunda bir tanesine gelince parmak uçlarında bir sıcaklık duydu ve kafasını kaldırıp annesine,babasına ve Mr.Ollivander'a baktı.Ollivander'ın da yüzünde bir gülümseme
belirmişti .Ollivander:''Ejdarha yürek lifi esnek 18 santim.''dedi gülerek.Eva'da ona gülümsedi.Asasını sevmişti...
Eve dönerken Eva çok yorulmuştu.Yolda sadece 3 gün sonra yeni bir hayata başlayacağını düşünüyordu...

Misafir

Fena bir Rp değil. Ama Quidditch gibi özel isimlerin yazımına dikkat etmelisin. Ayrıca Eva'nın Evangeline'in kısası olduğunu da yazmana gerek yok.

Misafir

Tamam bir daha dikkat ederim ve daha iyi yazmaya çalışacağımdan emin olabilirsin.Ayrıca hatalarımı ve olmayan yerleri söylersen birdaha ki sefere dikkat ederim ve yapmamaya çalışırım.İyi yazmak için elimden geleni yapmalıyım (: